Kamu harcamalarının, büyümenin ve kalkınmanın sürdürülebilir finansman kaynağı vergilerdir. Bu amaçlarla alınan vergilerin ihdasında, oranlarının, istisnalarının ve muafiyetlerinin belirlenmesinde ve diğer vergilendirme işlemlerinde, neredeyse tüm ülkeler tarafından dikkate alınan temel vergilendirme prensiplerinden birisi de mali güce göre vergilendirme ilkesidir. Nitekim bu ilke, ülkemizde de Anayasal olarak hüküm altına alınmıştır. Vergiler gelir, servet ve harcamalar üzerinden alınabilmekle birlikte, mali güce göre vergilendirme, doktrinde de genel kabul gördüğü üzere, servet vergileri üzerinden etkili bir şekilde uygulanabilmektedir. Bu kapsamda, ülkemizde de diğer amaçların yanı sıra bu amaca da hizmet edecek şekilde, bazı servet unsurları (taşınmazlar, taşıtlar, servet intikalleri) üzerinden alınan muhtelif vergiler bulunmaktadır.
Dijital Hizmet Vergisi İle Bazı Kanunlarda Ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında 7194 Sayılı Kanunla, 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununda değişiklik yapılarak Değerli Konut Vergisi adı atında yeni bir servet vergisi ihdas edilmiştir. Değerli konut vergisinin konusuna yaklaşık 103 bin konutun gireceği değerlendirilmekte olup, yaklaşık 3 milyar TL gelir elde edilmesi beklenmektedir.
Değerli Konut Vergisinin toplam emlak sahipliği yerine yalnızca konut değerlemesi üzerinden ayrıştırılması vergide adalet ilkesi ve mülkiyet hakları açısından tartışmalara konu olacağı düşünülmektedir.
Yapılan düzenleme uyarınca; Türkiye sınırları içinde bulunan mesken nitelikli taşınmazlardan bina vergi değeri veya Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce belirlenen değeri 5.000.000 Türk lirası ve üzerinde olanlar değerli konut vergisine tabidir.
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce ilgili mevzuat kapsamında yapılan veya yaptırılan değerleme sonucunda belirlenen ve değeri 5 milyon TL’yi aşan (bu tutar dâhil) mesken nitelikli taşınmazlar, ilgilileri tarafından ulaşılabilecek şekilde Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün internet sitesinde ilan edilir ve ilgilisine ayrıca tebliğ edilir. Tebliğ tarihinden itibaren on beşinci günün sonuna kadar Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğüne itiraz edilmeyen mesken nitelikli taşınmaz değeri kesinleşir. Süresinde yapılan itirazlar, on beş gün içinde değerlendirilerek sonuçlandırılır ve kesinleşen değer, aynı usulle ilan ve ilgilisine tebliğ edilir. Bu değer, değerli konut vergisi uygulamasında Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce belirlenen değer olarak kabul edilir.
Bu vergi uygulamasında, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce belirlenen bir değerin bulunmaması durumunda, bina vergi değeri esas alınarak vergilendirme işlemleri yapılır. Bina vergi değeri, Emlak Vergisi Kanununun 29’uncu maddesine göre belirlenen vergi değeridir.
Verginin matrahı, bina vergi değeri ve Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce belirlenen değerden yüksek olanıdır. Değerli konut vergisine tabi mesken nitelikli taşınmazlardan değeri;
5.000.000 TL ile 7.500.000 TL arasında olanlar (Binde 3)
7.500.001 TL ile 10.000.000 TL arasında olanlar (Binde 6)
10.000.001 TL’yi aşanlar (Binde 10)
oranında vergilendirilir.
Paylı mülkiyette ve elbirliği mülkiyette, matrahın hesabında mesken nitelikli taşınmazın toplam değeri esas alınır.
Yukarıda yer alan tutar, vergi oranlarına esas mesken nitelikli taşınmaz değerlerinin alt ve üst sınırları ile Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce belirlenen ve değeri 5 milyon TL’yi aşan (bu tutar dâhil) mesken nitelikli taşınmazların değeri her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre belirlenen yeniden değerleme oranında artırılır. Bu şekilde hesaplanan tutarların 10.000 Türk lirasına kadar olan kesirleri dikkate alınmaz (Şu kadar ki; Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce belirlenen taşınmaz değeri, değer tespitinin yapıldığı yıl yeniden değerleme oranında artırılmaz.).
Değerli konut vergisini mesken nitelikli taşınmazların maliki, varsa intifa hakkı sahibi, her ikisi de yoksa mesken nitelikli taşınmaza malik gibi tasarruf edenler öder. Bir mesken nitelikli taşınmaza paylı mülkiyet hâlinde malik olanlar, hisseleri oranında mükelleftirler. Elbirliği mülkiyette malikler vergiden müteselsilen sorumlu olurlar.
Değerli konut vergisi mükellefiyeti;
a) Mesken nitelikli taşınmazın değerinin, bina vergi değeri veya Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce belirlenen değerin 5 milyon TL’yi aştığının (bu tutar dâhil) belirlendiği tarihi,
b) Meskenin vergi değerini tadil eden sebeplerin doğması hâlinde bu değişikliklerin vuku bulduğu tarihi,
c) Muafiyetin sukut ettiği tarihi takip eden yıldan itibaren başlar.
Yanan, yıkılan, tamamen kullanılmaz hâle gelen veya vergiye tabi iken muaflık şartlarını kazanan mesken nitelikli taşınmazlardan dolayı mükellefiyet, bu olayların vuku bulduğu tarihi takip eden taksitten itibaren sona erer.
Değerli konut vergisinden muaf olan mesken nitelikli taşınmazlar Kanunda ayrıca sayılmıştır.
Mükellef tarafından, mesken nitelikli taşınmaza ilişkin bina vergi değeri ve Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce belirlenen değer, buna ait vesikalarla, mesken nitelikli taşınmazın bulunduğu yerdeki Gelir İdaresi Başkanlığına bağlı yetkili vergi dairesine, mesken nitelikli taşınmazın değerinin 5 milyon TL’yi aştığı (bu tutar dâhil) yılı takip eden yılın şubat ayının 20’nci günü sonuna kadar beyanname ile beyan edilir ve vergi, yetkili vergi dairesince yıllık olarak tarh ve tahakkuk olunur. Müteakip yıllar için mükellef tarafından aynı şekilde yıllık olarak beyanname verilir ve vergi ilgili vergi dairesince tarh ve tahakkuk olunur.
Elbirliği mülkiyetinde mükellefler müşterek beyanname verebilecekleri gibi, münferiden de beyanname verebilirler. Paylı mülkiyet hâlinde ise beyanname münferiden verilir.
Vergi dairesi tarafından tarh ve tahakkuk ettirilen vergi, ilgili yılın şubat ve ağustos aylarının sonuna kadar iki eşit taksitte ödenir.
Yıl içerisinde mükellefiyetin başlamasını gerektirecek durumun meydana gelmesi hâlinde, mükellef tarafından takip eden yılın beyanname verme süresi içerisinde ilgili vergi dairesine beyanname verilir.
Emlak Vergisi Kanununun 37’nci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkrası hükümleri, değerli konut vergisi bakımından uygulanmaz. (Uygulanmayacak hükümler; 37/2-Bu kanunda geçen "Vergi dairesi" tabiri, belediyeleri ifade eder.
37/3-Bu kanunun uygulanmasında, Vergi Usul Kanununun vergi inceleme yetkisi hariç olmak üzere;
1. Belediye gelir şube müdürü, gelir şube müdürü olmayan yerlerde belediye hesap işleri müdürü, hesap işleri müdürü olmayan yerde muhasebeci, vergi dairesi müdürü sıfat ve yetkisini haizdir.
2. Vergi Usul Kanununda mahallin en büyük mal memuruna verilmiş görev ve yetkiler, belediye başkanları tarafından kullanılır.)
Tahsil edilen değerli konut vergisi, genel bütçe geliri olarak kaydedilir ve 2/7/2008 tarihli ve 5779 sayılı İl Özel İdarelerine ve Belediyelere Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanun ile diğer kanunlara göre mahalli idarelere verilecek payların hesabında dikkate alınmaz.
İlgili Kanuna ulaşmak için tıklayınız.